Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın, Hamas liderleri ile İsrail Başbakanı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında aynı zamanda “yakalama kararı” başvurusu yapmasına tepki gösterdi.
Scholz, başkent Berlin’de Portekizli mevkidaşı Luis Montenegro ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Portekizli bir gazetecinin UCM’in İsrailli politikacılar ve Hamas üyeleri hakkında tutuklama emri çıkarması durumunda bunun uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soruya cevap veren Scholz, Hamas liderlerine yönelik talebin 7 Ekim’deki olaylar göz önüne alındığında mantıklı olduğunu savundu.
“KESİN ŞEKİLDE REDDEDİYORUZ”
Scholz, Başsavcı Han’ın İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında da aynı başvuruda bulunduğuna işaret ederek, “Ben ve federal hükümet bu karşılaştırmayı kesin şekilde reddediyoruz. Bu nedenle bu birlikte yapılan girişimi de çok eleştiriyoruz.” dedi.
Şimdi ne olacağına bir hakim heyetinin karar vereceğini söyleyen Scholz, bunun beklenilmesi ve spekülasyon yapılmaması gerektiğini kaydetti.
Scholz, Alman hükümetinin, bu karar verilirken İsrail’in güçlü ve bağımsız bir yargıya sahip demokratik hukuk devleti olduğunun dikkate alınacağını varsaydığını belirtti.
ALMANYA FİLİSTİN’İ DEVLET OLARAK TANIMAYI PLANLAMIYOR
Filistin’in devlet olarak tanımaya ilişkin de Başbakan Scholz, Filistin yönetimini devlet olarak tanımak için “hiçbir neden” bulunmadığını ifade ederek, “Devletin toprakları ve bununla ilgili diğer tüm konular hakkında netlik yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Bunun yerine “İki devletli çözümle sonuçlanacak İsrail ile Filistinliler arasında müzakere edilmiş bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu” savunan Scholz, “Buna Batı Şeria ve Gazze’den sorumlu olan Filistin yönetimi de dahildir. Ama henüz orada değiliz. Şimdi, uzun vadeli ateşkesin sağlanması ve tüm tarafların iki devletli çözüme bağlı olmasını sağlamak önemli.” şeklinde konuştu.
İsrail ve Filistin çevresindeki Arap ülkelerine bakıldığında, pek çoğunun bölgenin güvenliğini sağlamak için birlikte çok çaba harcadığını görüldüğünü anlatan Scholz, “Bu yüzden çok cesurca ilerlenebilir ve iki devletli bir çözüme dair umut geliştirilebilir.” ifadesini kullandı.
Scholz, ancak sembolik olarak Filistin’in devlet olarak tanınmasına ilişkin yolun ilerleme sağlayamayacağını savundu.
PORTEKİZ’DEN DE FİLİSTİN’E RET GELDİ
Portekiz Başbakanı Montenegro da Portekiz’in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Filistin’in tam üye olarak tanınması yönünde oy kullandığını belirterek, bunun da iki devletli bir çözümün önünü açabilecek bir yakınlaşmaya katkıda bulunmanın yolu olduğunu söyledi.
Montenegro, tek taraflı olarak (Filistin devletini) tanınma konusunda, bunu yapabilecek durumda olmadıklarını belirterek, “Şu anda bunu yapmayacağız ve bu konuların Avrupa Birliği (AB) içinde daha fazla tartışılmasını bekliyoruz.” diye konuştu.