FETÖ’nün, İstanbul Terörle Mücadele Şube’de görevli üst düzey örgüt üyesi polisler tarafından “Selam Tevhid Örgütü” isimli uydurma bir örgüt kurduğu, şahısların 3 yıl süre boyunca 7 bin kişiyi dinlediği tespit edilmişti.
Aralarında devlet büyüğü, bakan, bürokrat ve gazetecilerin de bulunduğu 120 kişi hakkında dinleme ve izleme kararı veren ismin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Savaş Çelik’in olduğu belirlendi.
Savaş Çelik, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 24 Ağustos 2016’da ihraç edildi. Çelik hakkında hem FETÖ üyeliğinden hem de telekulak kapsamında iki farklı soruşturma açıldı. Balyoz Davası hâkimlerinden de olan Savaş Çelik o dönem tutuklandı.
FETÖ ÜYELİĞİNDEN BERAAT
Hâkim Savaş Çelik’in suçtan zarar gören ve soruşturma kapsamına alınan 31 ayrı kişi, kurum ve kuruluş hakkında 15 Ağustos 2011 tarihinden başlayarak iletişim tespiti, teknik araçla izleme kararlarına ve birçok uzatma kararlarına İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi olarak imza attığı tespit edildi.
Verilen dinleme ve teknik araçla izleme kararlarında talep edilen kişilerin herkes tarafından tanınan ve terör örgütü üyesi olmadığı kolayca anlaşılabilecek kişiler olduğu bilinmesine rağmen görüşmelerinin kayıt altına alınmasına sebebiyet verdiği, suça iştirak ettiği, FETÖ üyesi emniyet mensuplarıyla birlikte hareket ettiği belirtilerek hakkında dava açıldı.
Hâkim Savaş Çelik telekulak soruşturması kapsamında Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından yargılandı. Savaş Çelik bu davanın yanı sıra FETÖ terör örgütü üyeliğinden de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Çelik, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5 Temmuz 2023 tarihinde beraat etti. Verilen karar da 5 Eylül 2023 tarihinde kesinleşti.
SAVCI: CEZALANDIRILSIN
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nde yapılan yargılamada Savaş Çelik hakkında mütalaa veren Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket eden emniyet görevlilerinin eylemlerine iştirak ettiğini ancak FETÖ üyeliğinden beraat ettiğini belirterek sanığın eylemlerinin örgütsel eylem dışında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Savcı mütalaasında sanığın, gelen belgeleri dikkatlice inceleme imkânı bulamasa bile mesleki tecrübesi ve kıdemi gereği basit bir incelemeyle talep konusunun hukuka aykırılığını tespit etmesi mümkün iken iş yoğunluğuyla açıklanamayacak şekilde aynı hukuka aykırı işlemleri tekrar ettiğini, usulsüz tedbir kararlarının uygulanması sonucunda kişilerin aleni olmayan konuşmalarının dinlenmesi ve özel hayatlarına müdahale edilmesi suretiyle mağduriyetlerine neden olduğunu kaydederek görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasını istedi.
DELİL YETERSİZLİĞİNDEN…
Yargıtay 12. Ceza Dairesi ilginç bir karara imza attı. Sanık hâkimin 31 kişi hakkında verdiği dinleme-izleme kararları tarih ve sayı numaralarıyla karara eklendikten sonra “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, gizliliğin ihlali, ses veya görüntülerin kayda alınması, görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davası açılmış ise de, sanığın kasıtlı olarak bu suçları işlediğine dair yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmiştir” denildi.
Hâkim Savaş Çelik hakkında beraat kararı veren Yargıtay 12. Ceza Dairesi verdiği kararının yanında sanık hâkimin kendisini vekille temsil ettirdiğini belirterek 32 bin lira vekalet ücretinin hazineden tahsil edilerek sanığa ödenmesine karar verdi.
